Eyüpsultanlı Meşhurlar
Feridun Ahmet Paşa
Feridun Paşa “Serdefteri defterdarân olan Çivizade Abdullah Çelebi”nin dairesinde yetişmiş ve onun yanında feyz almıştır. Abdullah Çelebi, Şeyhülislâm Çivizade Mehmed Efendi’nin kardeşi olup eşsiz bir maliyeci idi. Doğruluğuyla maruftur. Beş sene başdefterdar olduktan sonra 960 (1552/53) tarihinde vefat etti.
Feridun Bey/Paşa, Abdullah Çelebi’nin iltiması ile Sokollu Mehmed Paşa’nın dairesine girmiş ve onun sır kâtibi olmuştur. Burada iken akranlarından çok üstün olduğu görülmüştür. Çünkü Feridun Paşa iyi bir eğitim görmüş, son derece zeki bir zat idi.
974 Saferinde (Ağustos 1566), Sokollu Mehmed Paşa Kanunî Sultan Süleyman’ın yanında Zigetvar seferine iştirak etti. 8 Muharrem 978 (12 Haziran 1570) tarihinde reisülküttab oldu. Bu görevde 3,5 seneden fazla bulunduktan sonra 3 Ramazan 981’de (27 Aralık 1573) günü Koca Sinan Bıyıklı Mehmed Paşa’nın yerine nişancı oldu. Bu onun ilk nişancılık görevine atanması idi. 2 sene 4 ay sonra 984’de (1576) Semendire beyi oldu.
989 Muharreminde (Şubat 1581) ikinci defa, Hamza Paşa yerine nişancı oldu. Artık Sokollu Mehmed Paşa’nın “görür gözü, tutar eli olmuştu.” Bu görevde 2 sene bulunduktan sonra 21 Safer 991 (16 Mart 1583) Çarşamba günü zevcesinin sarayında ağzından kan boşalması sonucunda vefat etti. Kabri, Beybaba Sokağı üzerindeki özel türbesindedir. Mermer kemerli kapısı üzerinde üç sıra hâlinde hazırlanmış şu kitabe vardır:
Geçdi cihândan darı bakâya
Feridun Paşa rûhı revânı
Nâmı Siyavuş mütevellisi
Bevvabı sultan yazdıran anı
Dokuzyüz doksan birinde târih
Cennetde kılsın in’âmı mekânı
Rakam yazılı değildir. Kitabenin ortasında “Ruhiçün Fatiha” yazılıdır.
Vefatına Şair Emanî şu tarihi düşürmüştür:
Feridü’lasr idin ey faikü’ddehr
Zemânında anılmazdı Feridun
Cihanı kıldı nâm ü nişânun
Çerâğınla doludur rub’ı meskun
Emanî didi tarihi vefatın
Nişanın kaldı dünyada Feridun
Sene 991
Feridun Paşa’nın lahdi mermerden olup, dört köşe ince şahidesinin üzerinde dolama bir kavuk yerleştirilmiştir. Lahdin yan kapakları iri rozetlidir. Hiçbir yerinde yazı ve tarih yoktur. Yanında bir kabir daha vardır ki yalnız pehlesi kalmıştır.
Türbe kapısının sol tarafında, kendisine tabi olanlara mahsus mezarlık kapısının dışında nakşedilmiş “Amentü billahi ve melaiketühü” yazısı ve iç tarafında bir Farisî beyit talik hatla yazılıdır ki ikisi dahi, Şeyh Hamdullah Efendi’nin torunu Mehmed Dede’nin talebesi olup 1023’de (1614/15) vefat eden ve merhum şeyhin civarına defnedilen Hasan Üsküdarî’nindir. Ne yazık ki bu kapı ve hazire 1945’de kaldırılmıştır. Bu tarihe kadar türbe son derece bakımsız idi.
Osmanlı münşilerinin (üslubu güzel, iyi kâtip) en tanınmışlarından olan Feridun Ahmed Paşa İstanbulludur. Kendisinin ismiyle anılan ve Osmanlı edebiyatı ve tarihi yönünden önemi bulunan ve Feridun Bey Münşeatı diye meşhur olan matbu iki büyük cilt Münşeâtü’sSelâtin unvanlı değerli eserin sahibidir.
Feridun Paşa bu değerli eserini, her bir cildi bir saltanata ait olmak üzere 11 cilt olarak iyi bir hattat olduğu için beyaza çekmiş, hepsini muhteşem bir kap içinde ve bir cilt hâlinde, Sokollu Mehmed Paşa vasıtasıyla 9 Şevval 982 (22 Ocak 1575) tarihinde Sultan III. Murad’a takdim etmiştir.
Bu kıymetli eser, hükümdarlar, vezirler, amirler ve âlimlere ait fasıldan sonra Hz. Peygamber’le ashabının namelerini ve ondan sonra da Osman Gazi devrinden III. Murad devrine kadar olan siyasî, idarî ve askerî yazışmaları içermektedir. Bunlar 1880 vesikadan oluşmaktadır.
Feridun Ahmed Paşa’nın ikinci eseri Miftahı Cennet risalesidir, ahlaki bir eserdir. Paşa’nın üçüncü eseri ise, Nüzhetü’lEsrari’lAhbar derSeferi Zigetvar adıyla bilinen, Sokollu Mehmed Paşa’nın
kâtibi olarak katıldığı Zigetvar seferi üzerine yazılmış iki yıllık bir vekayinamedir ve çok mühimdir. Eser 13 Receb 976’da (1 Ocak 1569) Çorlu’da tamamlanmıştır.
Ayrıca Paşa, Rüstem Paşa ile Mihrimah Sultan’ın kızı Ayşe Hanım Sultan ile evlenmiştir.
Feridun Paşa fukara babası idi. Sıkıntıda olanlara “Hızır gibi yetişir” denilirdi. Bu hatırası yüzyıllar boyu yaşamış ve kendi adı unutularak türbesi halk arasında “Hızır Baba” adını almıştır. Türbe bugün de ziyaretgâhtır.