Eyüpsultanlı Meşhurlar
Lala Mustafa Paşa
Bosna’da Sokoloviç sülâlesinden olup Deli Hüsrev Paşa’nın kardeşi olmakla Enderunu Hümayun’a girmiştir. Kanunî Sultan Süleyman’a 6 sene berberbaşı olduktan sonra bölüğe çıkıp küçük mirahur ve çaşnigir oldu. Sonra Safed Beyi ve sonradan şehzade iken Sultan Selimi Sani’ye lala oldu.
Bu aralık vezaret ümidinde iken Poega sancağına gönderildi. Sonra Temeşvar beylerbeyi olup sonra Van, Erzurum ve Halep valisi ve sonra sekiz sene Şam valisi ve sonra rütbei vezaretle Yemen serdarı oldu.
Ancak bu görevden affedilip altıncı vezir oldu. Sonra Kıbrıs’ın fethine serdar olup o hizmeti ifa etti. İran muharebelerinde serdar bulunup nihayet ikinci vezir oldu. 25 Cemaziyelahir 988 (7 Ağustos 1580) tarihinde vefat etti. Eyüp’te cami civarındaki türbesinde medfundur.
Mısır Sultanı Gavri Kansu’nun oğlu Mehmed Bey’in kızı Fatma Hanım ile evlenmiş ondan oğlu Mehmed Paşa olmuştur. Bu paşa 1575 senesi Ocak ayında vefat etmiştir.
Akıllı, adil, fikir ve deha sahibiydi. Âlimleri severdi.
Lala Mustafa Paşa, Kıbrıs’ın fethi için Şeyhülislam Ebussuud Efendi’nin verdiği fetva ve Padişah II. Selim’in emri üzerine donanması ile Kıbrıs’a hareket etti.
20 Zilkade 977’de (15 Mayıs 1570) Beşiktaş İskelesi önünde toplanan muhteşem Osmanlı donanması tahminen 124 küsür gemi ve 6065 bin asker ile hareket etti. Hareketten evvel Beşiktaş’da Sinan Paşa Camii’nde bayram namazı kılınmış ve kesilen kurban etleri askerlere dağıtılmıştır. Donanmanın yanında ayrıca at gemileri, top gemileri ve mavnalar bulunuyordu. Bunlara muhasara edevatı doldurulmuştu.
Beşiktaş’tan top ve tüfek şenlikleriyle ayrılan donanma Sarayburnu’nda top atışları ile Sultan Selim’i selâmlamışlar ve 1,5 aylık bir yolculuktan sonra 27 Muharrem 978 tarihinde (1 Temmuz 1570) Lefkoşe Kalesi önüne gelmiş ve derhâl kaleyi kuşatmıştır. 40 günlük çetin bir muhasaradan sonra kale Osmanlı kuvvetlerinin eline geçmiştir.
Bunun arkasından 18 Eylül’de Magosa Kalesi’nin muhasarası başlamış ve çok uzun savaşlardan sonra 9 Rebiyülevvel 979 tarihinde (1 Ağustos 1571) kale teslim olmuş ve Kıbrıs fethi tamamlanmıştır. Bu muhasara harbi 11,5 ay sürmüştür. Vire usulü ile teslim olan Venedikliler her şeylerini alarak adadan ayrılacaklardı.
Lala Mustafa Paşa 24 Rebiyülahir 979 (15 Eylül 1571) tarihinde büyük bir merasimle İstanbul’a hareket etmiş ve artık Kıbrıs Fatihi diye anılmaya başlanmıştır.
Kıbrıs’ın fethine; Aldı Kıbrıs adasın şâhı Selim 978 tarihi düşürülmüştür.
Lala Mustafa Paşa aynı aileden olduğu hâlde Sokollu Mehmed Paşa’nın aleyhtarı idi. Nitekim Sokollu’nun istememesine rağmen Kıbrıs seferini açtırmayı başarmıştır. Yemen meselesinde de Sokollu Sinan Paşa’yı himaye etmiş ve onun Yemen fatihi olmasına sebep olmuştur. Çünkü Lala Mustafa Paşa Yemen serdarlığına tayin edildiği halde 9 ay memur olduğu hizmete gitmemiş ve bu yüzden azlolunmuştur.
Vefalı bir padişah olan II. Selim, kendisine çok iyi işler gören Lala Mustafa Paşa’yı daima korumuş fakat karakterini bildiği bu veziri de diğerlerinden üstün tutmamıştır.
Lala Mustafa Paşa’nın 1578 senesinde İran seferi serdarı olduğunu görüyoruz. 27 Muharrem 986’da (5 Nisan 1578) Osmanlı ordusu İstanbul’dan Üsküdar’a geçmiş ve burada 23 gün kaldıktan sonra Erzurum’a hareket edilmiştir. 3 Temmuzda oraya varılmış ve 24 Ağustosta Tiflis şehri işgal edilmiştir. 12 Eylülde Ereş Kalesi’nin fethi üzerine Şirvan alınmış (Hazar denizi’nin güney batısında şehir ve eyalet) ve Lala Mustafa Paşa Kafkasya’da ilk Osmanlı idarî teşkilâtını tesis etmiştir. Bu büyük başarıdan sonra ordu Ereş’den Erzurum kışlağına hareket etti. Lala Paşa artık Kafkasya ve Şirvan fatihi olmuştur.
20 Şaban 987’de (12 Ekim 1579) bir suikast neticesinde Sokollu Mehmed Paşa gibi büyük ve çok değerli vezir şehit edilmiştir. Bu sırada Lala Mustafa Paşa 1 sene 3 ay 2 günden beri şark serdarı
olarak bulunuyordu. 7 Ocak 1580 tarihinde azledilerek yerine siyasî rakibi Sinan Paşa getirildi.
Kafkas cephesinden İstanbul’a dönen Lala Paşa asıl vazifesi olan ikinci vezirlik makamına geçmiştir. Bu arada Semiz Ahmed Paşa 13 Rebiyülevvel 988 (28 Nisan 1580) tarihinde vefat etmiştir. İkinci vezir Lala Paşa’nın sadrazam olması beklenirken III. Murad mührü kendisine göndermemiş ve Paşa “vekili saltanat” unvanıyla sadaret kaymakamı olmuştur. Bu durum karşısında halk kendisine “mühürsüz kaymakam” lakabını takmıştır. Bu acayip durum 3 ay 9 gün sürdükten sonra Lala Paşa duyduğu büyük üzüntü neticesinde 25 Cemaziyelahir 988’de (7 Ağustos 1580) ‘de ikindi vakti Tophane’deki bahçesinde bir rivayete göre fücceten ölmüş ve diğer bir rivayete göre zehir içerek intihar etmiştir. Oysa Paşa bu sadaret mevkii için Kanunî devrinden beri türlü entrikalar çevirmiş ve bu maksatla şehzadeleri saltanat mücadelelerine düşürmüş birçok kanın dökülmesine sebep olmuştu. Vefatından 17 gün önce Eyüp Sultan Türbesi’nin doğu tarafında bulunan mezar yerini satın aldığı söylenir. Bir müddet sonra üzerine şimdi görülen türbe yapılmıştır. Bu güzel kubbeli eser Mimar Sinan’ın eseridir. Paşa’nın muhteşem lahdi burma sarıklıdır. Lahdinin ön yüzünde 3 satır hâlinde yazılmış olan şu kitabe vardır:
Ruhiçün fâtiha
Ey su’al iden bu meşhed sâhibin bunda gelüb
Fatihi Kıbrıs olandır bu güzini gâziyân
Nice yıl serdar olub açdı Acem iklimini
Akibet kıldı cihândan azmi ukba virdi cân
Rıhletin gördükde didi Bülbülî târihini
Mustafa Paşa’ya eyle Adni Hannân’ın
988
Erzurum Lala Paşa Camii’ne asılan bir levhaya göre paşa 912 (1506/1507) senesinde doğmuştur. Bu durumda vefatında 75 yaşında olmalıdır. Meşhur müverrih Gelibolulu Âli, Serdar Lala Mustafa Paşa’nın daveti üzerine 970 (1562)‘de Suriye’ye giderek 6 yıl onun bir çeşit vakanüvisliğine, divan kâtipliğine ve tezkireciliğine başlamıştır. Onun yazdığı Nusretname adlı muhteşem eser Paşa’nın Doğu ve İran seferlerinin tarihi gibidir. Bu eserde Lala Paşa’nın Okmeydanı’ında süvarilerine ok atma yarışı yaptırırken yapılmış bir minyatürü ve otururken yapılmış bir resmi bulunmaktadır.