Eyüpsultanlı Meşhurlar
Mahfiruz Valide Sultan
Sultan I. Ahmed’in ilk kadını ve Sultan II. Osman’ın (Genç Osman) annesidir. Mahfiruz Sultan’ın hayatının 1609 yılına kadar mesut geçtiği sanılmaktadır. Bu tarihte Mahpeyker Kösem Sultan’ın I. Ahmed’in hayatına karışması ve bu tarihte Sultan IV. Murad’ı doğurması ile haremin neşesi ve düzeni kaybolmuş, bu iki kadın arasında müthiş bir çekişme ve yarışma başlamıştır. Bu durum Sultan I. Ahmed’in 1026 (1617) tarihindeki vefatına kadar sürdü.
26 Şubat 1618‘de oğlu Genç Osman’ın padişah olması üzerine Mahfiruz Sultan, Valide Sultan oldu. Rakibesi Kösem Sultan’ı Topkapı sarayından, şimdi İstanbul Üniversitesi’nin merkez binasının bulunduğu yer olan Eski Saray’a sürdü.
Fakat bu mesut günler uzun sürmedi, 7 Receb 1031’de (18 Mayıs 1622) “Hâilei Osmaniye” denilen Genç Osman Vak’ası meydana geldi ve 9 Receb (20 Mayıs) Cuma günü padişah Yedikule’de feci şekilde öldürüldü.
Mahfiruz Valide Sultan 1623 yılında Sultan IV. Murad’ın tahta geçmesi üzerine Eski Saray’a gönderildi. Buradaki hayatı oğlunun feci akibetinden dolayı gözyaşı dökmekle geçti ve 1037 (1628) yılında vefat etti. Kabri, Eyüp Sultan Türbesi haziresindedir. Bir eşi bulunmayan mermer sandukalı lahdinde 16 mısralık bir kitabesi vardır. Vefatına Şair Kesbî bu tarihi düşürmüştür:
Çok dindar olan Mahfiruz Valide Sultan, Eyüp Sultan Türbesi’nde “bâbı kebir ittisalindeki cüzhaneyi yaptırmış”tır. Bu hazireye gömülmesi herhâlde bu yüzdendir. Yoksa kocası I. Ahmed’in türbesine gömülebilirdi. “Sahibei Hayrat” diye anılması bu cüzhane yüzündendir. Cüzhane bugün de mevcut olup, şadırvan avlusunda, Beşir Ağa Türbesi ile Eyüp Sultan Türbesi çıkışı arasındaki odadır. Buraya Kur’anı Kerimler ve diğer bazı eserler vakfetmiş olmalıdır.