Hakan Mengüç, İstanbul'un kalbi Eyüpsultan'da kalplere dokundu

Eyüpsultan Belediyesi, Ebu Eyyub El Ensari’nin diyarı Eyüpsultan’da vatandaşlara Ramazan Ayı’nın coşkusunu yaşatmak ve bu mübarek ayın maneviyatına uygun olarak geçirebilmeleri için birbirinden özel etkinliklere imza atıyor.

Teravih namazı sonrası Zal Mahmut Paşa Külliyesi’nin tarihi ve manevi atmosferinde gerçekleştirilen Ramazan Sohbetlerinin konuğu yazar, neyzen ve akademisyen Hakan Mengüç oldu.

Hakan Mengüç “Kalbin Uyanışı” adlı söyleşisinde ney dinletisi ve Mevlana’dan sözleriyle izleyenlerin, hem kulaklarının hem de kalplerinin pasını sildi.

Söyleşisine Mevlana’nın “Allah der ki : “Kimi benden çok seversen onu senden alırım. ”Ve ekler: “Onsuz yaşayamam deme. Seni onsuz da yaşatırım. ”Ve mevsim geçer; gölge veren ağaçların dalları kurur, sabır taşar, canından saydığın yar bile bir gün el olur, aklın şaşar. Dostun düşmana dönüşür, düşman kalkar dost olur, öyle garip bir dünya. Olmaz dediğin ne varsa hepsi olur. Düşmem dersin düşersin. Şaşmam dersin şaşarsın. En garibi de budur ya “Öldüm” der, yine de yaşarsın” sözleriyle başlayan Mengüç, sözlerine şöyle devam etti:

HAYAT MUTLULUKLARIYLA OLDUĞU KADAR ACILARIYLA DA BİR ÖĞRETMENDİR”

“Bir felsefeyi anlatan en güzel şiirlerden bir tanesi. Öyle bir şey ki tam bittim dediğimiz anda bakıyoruz ki bitmemişiz. Tam öldüm dediğimiz anda bakıyoruz ki ölmemişiz. O zaman görüyoruz dayanma gücümüzü. Mevlana diyor ki bazen dertler yağmur olur üstüne yağar ama rengarenk gökkuşağı da yağmurdan sonra çıkar. Dert insana daima yol gösterir. Karakterimizi şekillendiren anlar mutluluklarımızdan ziyade yaşadığımız sıkıntılardır. Bazı kazık yiyişlerimizdir, bazı güvendiğimiz ve güvenimizi boşa çıkaran insanlardır. O yüzden derler ki bir insanla karşılaştığınızda ve yolunuz bittiğinde iki şeyden birini elde edersiniz. Ya hayat boyu bir dost, ya da hayat boyu bir ders. Hayat mutluluklarıyla olduğu kadar acılarıyla da bir öğretmendir. Her trajedi, her kötü olay diğer elinde bir hediyeyle birlikte gelir. Ama biz bazen derde, acıya, sıkıntıya o kadar odaklanırız ki diğer elindeki hediyeyi görmeyiz. O da geldiği gibi yitip gider. O yüzden Mevlana hayatının son dönemlerinde şöyle demiştir dertle ilgili: Derdimi seviyorum, biliyorum ki derdi veren de beni seviyor. Seven sevdiğinin nazını ölçüyor, sevilen çekmesin de neylesin?”

Eyüpsultan'a Değer Katan Markalarımız