Halil Necipoğlu: En güzel tavsiye Kur’an-ı Kerim’in tavsiyesi

Eyüpsultan Belediyesi tarafından Ramazan ayına özel olarak düzenlenen Ramazan Sohbetleri programının konuğu bu kez ilahiyatçı, din adamı, tasavvuf müziği sanatçısı ve televizyon programı sunucusu Halil Necipoğlu oldu.

“HAYAT ASLINDA BİR YAZIDAN İBARET”

Necipoğlu, dinleyicilerle birlikte seslendirdiği ilahiler ve Tekbirler eşliğinde gerçekleştirdiği “Muhtelif Tavsiyeler” isimli programda şu nasihatlerde bulundu: “Hayat aslında bir yazıdan ibaret. Ya burada gösterdiğimiz kulluk yada düştüğünüz gaflet. Muhtelif olaylar karşısında buradaki bekleme müddetimizin, esas yere olan hazırlık müddetimizin, güzel tedariklerle donanımızın bir meydanı. Bence en güzel, en büyük tavsiye Kur’an-ı Kerim’in tavsiyesi. Efendimizin, Aleyhissalatü vesselam, hayatından da bu örneklikleri görüyoruz.

“İMANIN İFADESİ SEVGİDİR”

Sen Allah’ı bil, Allah seni bilsin, başkasının bilmesine gerek yok. Yani sen Allah’ı sev. İmanın ifadesi sevgidir aslında. Allah’tan insana doğru yayılan, insandan Allah’a doğru genişleyen, tamamlanan, büyüyen bir sevginin adıdır iman. O zaman sevgiyi, muhabbeti, biz önceleyeceğiz. Allah’ı seveceğiz, Peygemberi (S.A.V.) seveceğiz, Kur’an’ı seveceğiz.

KALPLER ANCAK ALLAH'IN İSMİNİ ANMAKLA MUTMAİN OLUR

Rabbimiz bir ayette şöyle buyuruyor ‘E la bi zikrillahi tatmainnul kulub’. Bu Ayet-i Kerime’nin anlamını hayatımıza almak lazım. Ayetin meali şu ‘Hiç şüphesiz kalpler ancak Allah’ın ismini anmakla mutmain olur, huzur bulur, şifa bulur’.”

“BİZ KULLUĞUMUZU İSPAT ETMEYE ÇALIŞMALIYIZ”

Bizim Allah'ın varlığını, birliğini ispat etmeye dair ne bir cürretimiz olabilir, ne bir haddimiz var, ne bir hakkımız var. Çünkü Allah’ın varlığı, birliği sahih, çok açık, bilinen bir gerçek. Bizim bir şeyi bir şeyi ispat etmeye hakkımız var. Kendimizi ispat etmeye çalışmak. Biz kulluğumuzu ispat etmeye çalışmalıyız. En başından itibaren ebedi hayata göç vakti gelinceye kadar ki zaman içinde kulluğumuzu ispat etmeye çalışmak. Çünkü biz bir anlamı, hakikati ifade etmeye çalışıyoruz. O hakikat Allah’ın varlığı hakikati ve bizim onu kulluğumuzla yüceltme ve O’nun bizden razı olmasına yönelik bir ameli ortaya koymaya çalışıyoruz. Yani niyetlerimizi amellerimize göre, amellerimizi de imanımıza göre yapmamız doğrultusunda bir süreci yaşıyoruz.

“RAMAZAN BİZE KULLUĞUMUZU HATIRLATMAYA GELİR”

Hayata dair yaşamsal ne varsa, bu ispat sadedinde baktığımız pencere bize kulluğun ne olmasına ait bir sunum gösteriyor. Ramazan bize bunu hatırlatmaya gelir. Çünkü insan unutur. Buradaki zamanımızı her gün Ramazanmış gibi, her gün Kadirmiş gibi, her gün oruç hikmetlerini yaşarmış gibi geçirmemiz lazım.”