Mihrişah Sultan İmareti Ve Haziresi
Bostan iskelesi Sokağı'nda, Mihrişah Valide Sultan Türbesi ile Hüsrev Paşa Kütüphanesi arasındadır. Sokak üzerinde, mermer avlu duvarı pencereleri alnında, ikisi hariç, ikişer mısra bulunmaktadır. Kitabe, sebilin sağ tarafındaki hacet penceresi üzerinden başlamaktadır ki şudur:
Velinimet-i halk-ı cihan Sultan Selim Han 'in
Cenâb-ı Mehd-i Ulyâ-yı atâ bahş-ı himem-kân
Sipihrin tacı yâ'ni Mihr-i şah Sultan-ı zişân kim
Ânı nfatle mihr-i burç ismet eylemiş Bari
Olurdu lâyık tahsini görse Hazret-i Zehra
Kemâl-i zü'hd ü iffetle nev-güne hüsn-ü etvârt
Ne devletdir ki Hurşid-i cihan arayı tab'ında
Zer ü sim ü cevahir misli nevi kader-Zede mikdarı
Nukûd-ı himmet-i ulyâsını hayrata sarf eyler
Rızai Allah içündür bî nihâye bezi ü âsârı
ibadethaneler bünyâd idüb ol câmi'ül-hayrât
Mebâni-i esâs-ı dinin oldu lutfi mi'mârı
Zülâl-i feyz-i cûdi âb-ı rûyi şân-ı devletdir
Cihanda su-besû ser çeşmei ihsandır câri
Muvaffak olduğu âsar-ı hayrât-ı merrâtın
Kalemle kabil ihsâ değildir örş ü muasırı
Hususa hân-ı ihsan ile dar'ün-ma'im oldu
Alemdâr-ı Resûlullah-ı civar cennet âsârı
O mevâ-yı mu'allada imaret eyleyüp bünyâd
Zehi ma'mûr kıldı öyle dergâh-ı pür envârı
Küıb pür feyz-i mi'met simet dergâh-ı Alemdâr'ın
Aceb hoşnud idüb Rûh-ı Resûl-ı Rabb-ı Gaffarı
Mefâdilin...
Ebr-i dilsir lutfidi ni'me cûyân akteri
Ayandır böyle bezl-i vâyei birr ü nevâlinden
Ki yoktur cem'-i zehr-i ahretden gayri muhtarı
Nevâlin öyle işar Udi kim güya ayan oldu
Ziyâfethânei cûd-ı Hâlid-illâh 'in esrarı
O simin tasalardan vaye-dâran ni'ne elbet
tehidir beğenmez kasei hurşid-zer kârı
Beli muhtaç idi bir böyle feyzâ feyz-i ihsana
O etraf ve havalinin nice biçâre-i nâ-câri
Makamında bina itmek ne Tevfik-i ilâhi'dir
Bu güne ni'met âbâd ziyâfetgâh-ı ibran
Mu'alla Mâder-i Devlet penâh fiâh-ı Alemdar
Sezadır şanına böyle himemkârı hünkâri
Edâ-yı Hakk şükr ü nân ü ni'met eyleyüb âlem
Du'â-yı devlet ü ikbâlidir evrâd ü ezkârı
Be-ser ism-i Hâlid Valide Sultan ile Yâ-Râbb
Muhalled ile ömr ü devlet şâh-ı cihandan
Zehi târih-i Vehbi feyz-i ruh câryâr ile
imaret buldu mevâyı Ebi Eyyüb Ensâri 1209 (1794)
Kitabe, Mehmed Es'ad El-Yesâri'nin nefis hattı ile yazılmıştır.
İmaretin kapısı tamamen mermerden yapılmış olup kemer penbe-beyaz mermerdendir. iki yanına, ikişer ince mermer sütun yerleştirilmiştir. Kemeri üzerine, bir ayet-i kerime, bunun üstünde ise, Maşallah yazısı bulunmaktadır. Sütunlar üzerinde de Sultan III. Selim'in imzalı tuğraları mevcuttur. Avlu duvarı pencereli olarak mermerden yapılmıştır.
İmaret bu şekilde olup, önünde 25 kubbeli ve sütunlu bir revakı vardır. Ortadaki imaret cümle kapısı ve bu kapının sol tarafındaki kapı üzerinde ayet-i kerime yazılıdır. Sağ taraftakinde ise Besmele bulunmaktadır.
İmaretin sol tarafındaki bir geçitten Mihrişah Valide Sultan Türbesi bahçesine geçilmektedir. Orta cephedeki imaretin üç büyük kubbesi sekiz yüzlü birer kasnağa oturtulmuştur. Ortadaki kubbenin üzerinde ayrıca bir de çatı feneri bulunmaktadır. Üzerlerinde büyüklü küçüklü 9 baca vardır.
Mihrişah Valide Sultan imareti'nin bina emini Kavaf-Zâde Mehmed Emin Efendi idi. iyi bir eğitim görmüş olan Emin Efendi'nin muarızları kendisine şeytan lakabını takmışlardı. Meşhur Boğaziçi akıntısına fieytan Akıntısı denmesinin sebebi fieytan lakablı Emin Efendi yalısının Rumelihisarı ile Baltalimanı arasında olmasındandır. (Koçu, ist. Ans. 9/5062)
20-1. 1208 (19-Temmuz-1794) tarihli takrirden "yeniden inşâ olunan imaret ve türbenin kubbeleri alemleri için 300 kıyye (Bir kıyye 1300 gramdır) bakırın darphaneden verilmesini" istendiğini öğreniyoruz. (Osm. Arş. Evkaf Def. III. No. 21421. Evkaf Def. 1/1501)
İmaret, 1894 (1901) tarihinde zarar görmüş ve 1314 (1896) tarihinde onarılmıştır. (Evkaf idaresi Katalogu I/III 1319 (1901) tarihinde de türbe ve imaretin "atik demir parmaklıklarının tecdidine iradei seniyye sadır olmuştur."
Kaynak: (Osm. Arş. Evkaf idareleri Katalogu 1/216)