1219 (1804)’de Eyüpsultan’da doğduğundan dolayı ‘Eyyûbî’ lâkabıyla anıldı. Şâhinbeyzâde ailesindendir. 1240 (1824) yılında Harbiye Nezâreti Mektubî Kalemi’ndeki memuriyetinde 15 seneden fazla hizmet ettikten sonra istifa etti ve kendini tamamen musikiye verdi.

12 yaşında iken, Hammâmîzâde İsmail Dede’den meşke başladı. Musikide üstad seviyesine erişti. Hacı Ârif Bey ve Zekâi Dede gibi değerli talebeler yetiştirdi. Mehmet Bey, İsmail Dede’nin üslûbunu kendi eserlerinde büyük bir hassasiyetle tatbik etti. Az sayıda fakat çok güzel eserler bıraktı.

Adını yaşatmak için ölümünden sonraki yıllarda, Eyüp’te Taşlıburun civarındaki bir sokağa Bestekâr Eyyûbî Mehmet Sokağı adı verildi.

Eyyûbî Mehmet Bey, 1267 (1850) yılında vefat etti. Kabri, Eyüpsultan’da, Piyer Loti Kahvesi civarındaki Kadıkahvesi Mezarlığı’nda idi. Kabir taşı mevcut değildir.

Eserlerinden bazıları şunlardır:

Derdin nice bir sînede pinhân ederim ben
Bu meşreb ile sen beni mecnûn edeceksin
Bu rütbe derd-i firâkın edib esîr beni

Eyüpsultan'a Değer Katan Markalarımız