Şeyh Murat Efendi Tekkesi

Eyüp'te, Nişancı Mustafa Paşa Mahallesi'nde ve Nişancı Mustafa Paşa Caddesi ile Davud Ağa Caddesinin birleştiği köşededir.

Hadika Yazarı, bu mescid hakkında şu bilgiyi vermiştir:

"Banisi, Şeyhülislâm Minkâri-Zâde Yahya Efendinin dâmâdı Anadolu'dan mazûlen vefat eden Kangırılı (Çankırı) Mustafa Efendidir. Aslında medrese olmak üzere yapılmıştır.

Vâkıf Mustafa Efendinin oğlu Ebû'1-hayr Ahmed Efendi ki 1144 şabanı evahirinde (şubat 1732) şeyhülislam olup 20 ay kadar bu makamda kalmıştır. 1154 zilhiccesinde (şubat 1742) vefat edip tekke haziresinde babası yanında defn olundu. Vefat tarihleri:

Hayfa vü ahafat el-müfti

1154

Vâkıf Mustafa Efendinin mahlası Râsih olmağla "Mustafa Râsih" lafızları vefatlarına tarih vaki olması gariptir. 1090 (1679).

Meşâhir-i Meşâyihden Murad Efendi vefat eyledikte Ebû'1Hayr Efendi medresenin dershanesine defn ettirmiş ve medreseyi Nakşibendiye zaviyesini değiştirip nakşibendi dervişlerine şart eylemiştir.

Tekkenin kapısında olan çeşme ve avlusundaki şadırvan Ayvansaray'da oturan Hadice Sultan'ın kethüdası Tersane Emini Mehmed Efendinin binasıdır ki kendi evi karşısında Zal Paşa Camiinin üst kapısı karşısında medfundur. Fî 1151 (1738).

Şadırvan'ın târihi su yolcu-Zâde Mehmed Necib Eyyûbi'nindir. Bir beytden iki tarih çıkar: Eyledi Piri Murad üzre Mehmed-i mükerrem

1143

Tekye'de ehl-i dili şâd-ı revân eyledi âb

1143 (1730)

Tekke mescidinin minberini sâhib-i tekke olan Maktul Mustafa Paşa, ikinci sadaretinde koyup vazifesini Emir Buhârî civarında yaptırdığı zaviyesi vakfından tayin eylemiştir.

14 M. 1166 (21 Kasım 1752) tarihli bir ruus emri ile "Eyüp Şeyh Murad Efendi mescidine izn-i Hümâyun ile minber koyarak cami'ye tahvil olunduğundan hitabet ve sair cihetlerinin tevcihi" istenmiştir.

Zaviyenin karşısındaki Kuşluk Hamamı'nı Sadrıazam Mehmed Said Paşa Kethüdây-ı Sadrı li iken yaptırarak zaviyeye ilhak eylemiştir. Mescidin mahallesi yoktur."

Şem'dâni-Zâde Tarihi Yazarı'na göre, medreseyi tekke haline getiren Şeyhülislam Ebûl-Hayr Ahmet Efendi'dir. Yazar eserinde diyor ki, "Eyüb'de Damad Şeyhülislam Ebûl-Hayr Ahmed Efendi'nin Şeyh Murad-ı merhum Hazretleri için bina eylediği tekye."

Arşiv vesikalarına göre de bu böyledir. Z. 1199 (ekim 1785) tarihli bir arzuhalde "Şeyhülislam Ebulhayr Ahmed Efendi'nin bu tekkeye Ağrıboz Sancağı'ndaki dört çiftliğini vakfettiği" yazılıdır. Arzuhal, vakıf mütevellisi Murad EfendiZâde Mehmed Arif imzalı idi. Ebul-Hayr Efendi ayrıca Antakya Kazası dahilinde, Meşrefiyye Gölü civarında Beylerbahçesi denilen üç kıta bahçesini de bu tekkeye vakfetmiştir.

Pek harab durumda olan mescid, tek kubbeli olup avlu kapısından girildiğinde sol taraftadır. Aslında medresenin dershânesidir. Sağında Şeyhülislam Veliyüddin Efendinin açık türbesi vardır. Mescid, tuğla hatıllı olarak kesme taştan yapılmıştır. Kare planlıdır. Kubbesi, sekiz köşeli bir kasnağa oturtulmuştur. Köşeler trompludur. Alt üst pencerelerden ışık alır. Mihrabı niş şeklindedir.

Mabet daha sonra semahane ve mesnevihâne olmuş ve harabiyetinden dolayı 1272 (1855) tarihinde terk edilmiştir. Bu tarihte şadırvan avlusuna ve Murad Efendinin Türbesi önüne dikdörtgen planlı yeni mescid binası yapılmıştır. Ayinlerde burada icra ediliyordu. Çatısı ahşap olan yapının iki kapısı vardır. Avlu kapısı karşısındaki kapısı üzerinde Rüşdi Efendi hattıyla yazılan bir mescid ayeti ile 1272 tarihi görülmektedir. Duvarları kesme taştır. Minaresi yoktur. L şeklinde yapılmış olan medrese odaları kubbelidir. Önündeki kubbeli revak yıkılmış iken 1983 senesi Ağustosunda yeniden yaptırılmıştır.

Medrese odalarının arkasındaki büyük bahçede ve Nişancı Mustafa Paşa Caddesi üzerindeki üç katlı ahşap büyük, fakat çok harap, eli böğründeli konak, tekkenin şeyhlerine meşruta idi. 1983'te yıktırıldı, yeri top sahası olmuştur. Konak bahçesinde bir taş tekne, kuyu ve mutfağın ocağı ile ince tuğladan yapılmış yüksek bacası görülmektedir.

Bu güzel manzumenin medrese odaları ve avlusu gecekondular ile dolu iken medreseler 1983'te, boşaltılarak onarılmış ve avludakiler ise 1988 senesi başında yıktırılarak şimdiki duruma getirilmiştir. Bu tarihe kadar Veliyüddin Efendinin ahşap çatılı türbesine bile girmeye imkan yoktu. Yeni mescidin kapısına varılamazdı. Buranın dahi ahşap çatısı çökmüştü. Medresenin banisi Dâmâd Mustafa Râsih Efendi, Kangırılıdir. Müderris ve Molla oldu. 1081 R. ahırında (Ağustos 1670) istanbul kadısı olup Recebinde (Aralık) Anadolu Kazaskeri oldu. 1083 Muhareminde (Nisan 1672) azl ile Rumeli Payesi verildi. 1095 R. ahirinde (Mart 1684) öldü. Fâzıl, hâkim, kararı derhal hükme bağlayan bir zat idi. Kalın sütun şeklindeki şahidesi yerde iken 1988'de ayağa kaldırıldı. Kitabesi yer yer silinmiştir. Okunabilen yerleri şudur:

Şeyh Mustafa Efendinin rûh-ı şerifine

Rıza'en-Lillah fatiha

Rakam yoktur ve ilk sıra tamamen silinmiştir.

Medreseyi hangi tarihte yaptırdığı belli değildir. Son temizlik sırasında toprak altından 1062 (1652) tarihli bir lahid çıkarılmıştır. Bu, Yeniçeri Ağaları'ndan Ser-Zagârf Abdülkerim Ağa'ya aittir. Buna göre medrese bu tarihten biraz evvel yapılmış demektir.

Mescidi minber koyarak cami haline getiren maktul Mustafa Paşa, Bahir lakablı olup ikinci sadareti 1756 tarihinde olup 9 ay sonra azl olunmuştur. Mustafa Paşa Tekkesi Camii bahsine bakınız.

Osm. Tarihi Yazarı Hammer'e göre, Şeyh Murad Efendi Tekkesi, Kesriyeli Ahmed Paşa (ölm. 1162 (1749) tarafından genişletilmiştir.

Fakat bu büyütme hangi kısımda olmuştur, belli değildir. Şeyhülislam Veliyyüddin Efendinin 25 Muharrem 1145 (Temmuz 1732) tarihli vakfiyesinden öğrendiğimize göre, kubbeli harap mescid kendisi tarafından yaptırılmıştır.

Fakat 27 Z. 1173 (10 Ağustos 1760) tarihli bir yazı ile "Sadrazam Bahir Mustafa Paşa vakfından Şeyh Murad Efendi Türbesi ittisalinde Müceddeden inşâ olunan Nakşibendi Tekkesi'nin Mahall-i Murakebe tabir olunan Makâm-ı âlide behar cuma ve pazartesi günleri işrak vaktinde (Güneşin doğmu sırası) Hatm-i Hacegân'dan sonra yemek verileceğinden aşçı tayini" istendiğine göre tekke bu tarihte faaliyete geçmiş olmalıdır. (Osm. Arş. Evkaf Def. 1. S: 96) Kabri de bu mescidin sağ tarafındadır. Ayrıca tekkeye bitişik 414 zir'a arsayı da ilhak etmiştir. Bundan başka, dervişlere hergün 6şar akçe verilmesini ve her sene okunan Mevlid için toplanan kimselere yemek, şerbet ve gülsuyu verilmesini de şart etmiştir.

Topkapılı-Zâde Şeyhülislam Mehmed Emin Efendi de Murat Molla Tekkesi'ne "Nân bahâ (Ekmek alınması için tahsis edilen para) ve hatm-i hâcegân (Nakşi tarikati müritlerinin şeyh huzurunda diz çöküp fatiha, ihlas ve elemneşrah surelerini muayyen âdetlerle okuma) vakf eyledi."

Âyin günü cuma olan bu nakşibendi Tekkesi'nin şeyhleri şunlardır:

1-Şeyh Mehmed Murad Efendi. Vefatı, 12 Rebiyülevvel 1132 (23 Ocakl720) tarihindedir. Şeyh Murad Efendi Türbesi bahsine bakınız.

2- Şeyh Murad Efendi'nin halifesi Kilisi Şeyh Ali Efendi. Vefatı, 1147 (1734)'dedir. Hazirede taşına raslanmadı.

3- Eş-Şeyh Sırrı Ali Efendi. Vefatı, 1173 (1759)dür. şahidesi, Şeyh Murad Efendi türbesi önündedir. Ali Efendi,

"Delâil-i hayrat gibi kitabı tebdil ve rüya ile tağyir ederek (değiştirerek) cem eylediği (topladığı) nüsha neşr olmaksızın lisanına lüknet (tutukluk) gelip vefat eyledi." Kendisi Şeyh Murad Efendi'nin halifelerindendi.

4- Gelibolulu Şeyh Mustafa Efendi. Vefatı, 1176 (1762) senesinde olup şahidesi hazirededir.

5- Şeyh Yahya Efendi Vefatı, 1192 (1778) tarihindedir. Taşı mevcuttur.

6- Çanakkaleli Şeyh el-hac Hafız Mehmed Efendi. Vefatı, 1199 (1784)dedir. Hazirede taşına rastlamadım.

7- Şeyh el-hac Mehmed Efendi. Vefatı 10 R. evvel 1208 (16 Ekim 1793) tarihinde olup taşı hazirededir.

8- Şeyh Hasan Efendi meşihati 1208'de kaldırılmıştır.

9- Şeyh Mahmud Efendi Meşihati 1208'de kaldırılmıştır. 18 M. 1214 (22 Haziran 1799) tarihli bir istida ile "Eyüp Şeyh Murad Efendi Tekkesi'ne Manisa'daki Saruhan Baba Zaviyesi'nden cihetli şeyh tayini" istendiğine göre tekke bir müddet şeyhsiz kalmış olmalıdır.

10- Eş-şeyh Hüseyin Efendi. El-Hisari, vefatı 5 C. ahır 1236 (10 mart 1821) olup taşı hazirededir. Musikimizin üstatlarından idi.

11- Eş-Şeyh Mehmed Sa'di (Sa'düddin) Efendi. Vefatı, 11 Z 1248 (1 Mayıs 1833) de olup taşı hazirededir.

12- Şeyh Hüseyin el-Hisârî'nin damadı, Şeyh Mehmed Es'ad Efendinin vefatı, 13 M 1260 (3 şubat 1844) tarihindedir. Sikkeli şahidesi hazirededir.

13- Şeyh Hafız Feyzullah Efendi. Vefatı 25 C. evvel 284 (14 Eylül 1867)'dedir. şahidesi hazirededir. Nakşi şeyhi olduğu halde iyi bir mesnevihân idi. Bir eseri vardır.

B. 1265 (Mayıs 1849) tarihli bir arzuhalde "Otakcılar'da Sadrazam Mustafa Paşa Tekkesi evkafından vazife ile Nişanca'da Buharalı Şeyh Mehmed Murad Dergahı şeyhliğinin mürakabehânede Buhari okutmak şartıyle Şeyh Mehmed Efendi mahlulinden oğlu Şeyh Feyzullah Efendi'ye tevcihi" istendiği yazılıdır.

14-Şeyh Süleyman Belhî Efendi. Vefatı 6 Şaban 1294 (16 Ağustos 1877) tarihindedir. Kabrinde taşı yoktur. Eşi, Bibi Saide Hanımdır. Ve 1310 (1892) tarihinde vefat etmiştir. İbrahim Efendinin oğlu olup 1222(1807)'de doğdu. Şeyh Süleyman El-Belhî Efendi aile efradından olan Mehemmed Ali Efendi 1288 (1871), Fâtıma Hanım 1306 (1888), Burhaneddin Kılıc'ın annesi Bibi Seyyide Hanım 1284 (1867) tarihinde vefat ederek bu tekke haziresine defnedilmişlerdir. Hiçbirinin taşı yoktur. Set üzerinde ve yanyana gömülüdürler.

Şeyh Süleyman Efendinin oğulları şunlardır:

1258 (1842) Beyhi doğumlu Şeyh Abdülkadir Efendi

1263 (1847) Beyhi doğumlu Şeyh Mehmed Bahaüddin Efendi

1269 (1852) Beyhi doğumlu Şeyh Burhaneddin Efendi 1272 (1855) Beyhi doğumlu Şeyh Mehmed Ali Efendi. Süleyman Efendi devrinde tekkede dervişanla beraber 23 kişi bulunuyordu.

15- Şeyh Abdülkadir Belhf Efendi Şeyh Süleyman Efendinin oğlu olup 27 Recep 1341 (24 Mart 1923) tarihinde vefat etmiştir. Kabrinde taşı yoktur. Asıl adı Gulâmi Kadir olup 1258 (1842)'de Belh şehrinde doğmuştur. Cedleri Burhaneddin Kılıç ve Şah Hasanla şâh Hüseyin'in Belh'de hükümdarlık yaptıkları söylenir. Abdülkadir Efendi 86 yaşında vefat etmiş ve 47 sene meşihatte bulunmuştur. Türk, Arap, Fars ve Çağatay lisanlarına vâkıf idi. Mezâlim yüzünden ailesi ve müridleri, 300 kişilik bir kafile ile hicret eden babasının yanında Türkiye'ye gelmiştir. Ünlü bir hattat idi. Tekke, Türkiye'de kurulan ilk Dar'ül-Mesnevfdir. Tekkenin âyin günü "Türbe anahtarcısı 130 paraya bir koyun alır kesip pişirdikten sonra dervişlere ve misafirlere ikram edilirdi. Sonra, âyin ve hatmi hacegâni yapılır ve âyin bittikten sonra iki paralık üzüm alınarak herkese da-ğıtılırdı. İki paralık itibarımız yok darbımeseli buradan gelmiş olmalıdır.

Kaynak: (Gezi Notu) (Si. Osm. 4/403 Mustafa Efendi) (Hadika 1/292) (Si. Osm. 4/357 Murad Mehmed Efendi) (Si. Osm. 1/168 Ebu'1-Hayr Efendi) (Hammer, Osm. Dev. Tarihi, Öçdal Neş 15/114) (T. Öz. İst Camileri 1/142) (Gölpınarh, Melamilik S: 164-181) (İnal, Son Asır Türk şairleri, S: 7) (İst Ans. 1/119-355) (Son Hattatlar, İnal. S: 187491) (R. Akakuş, Eyüp Sultan S: 209) (M. Larus 12/559) (Gölpınarh, Türkiyenin Açık Mü-zeleri, Milliyet Gazetesi 12 şubat 1977) (M. Cunbur, Şeyhülislam Veliyüddin Ef. Vakışarı ve Kütüp.) (Mec. Tekâya) (şükrü Efendi. İst Tekkeleri, Haz. ş. Akbatu, 2/96) (K. Çığ, Kadın Hattatlarımız, Tarih Dünyası 1950 2/460) (Si. Osm. 4/261 Mehmed Efendi 269 el-Hac Mehmed Efendi.) (Nurullah Tilgen, Eyüplü Hattatlar S: 5) (Başbakanlık Osm. Arş. K. Kepe-ci Tas. Nüfus Def. No: 6290/1 S: 302) (Osm. Arş. Dairesi, M. Cevdet Tas. Evkaf Def. ". NoO 15508.!!!. No. 20661-22320. II. No. 142828-11244) (Os-man Bey, Mec. Cevami, İst 1304 S: 2/6) (Si. Osm. 1/411 Şeyhülislam Emin Mehmed Efendi) (şem'dâni-Zâde Tarihi, Haz. M. Aktepe, II. A.S: 37) (Osm. Arş. Evkaf Def. III. No. 23118-25438. IV No. 3233429444-27793)

Eyüpsultan'a Değer Katan Markalarımız