Eyüpsultanlı Meşhurlar
Abdurrahman Muhib Efendi
III. Selim dönemi devlet adamlarından Muhib Efendi, Babıali’de yetişmiş ve beylikçi kesedarı olup 1205’de (1790) mükâleme kâtibi yardımcısı oldu. Sonra beylikçi olup 1220 (1805)’de nişancı payesiyle Paris sefiri oldu. 1227’de (1812) yurda döndü ve o senenin Şevvalinin beşinde (14 Ekim 1812) defter emini oldu. Bu görevden azledildikten sonra açıkta kaldı ve ancak 1235 (1819) yılında Tab’hanei Amire (Devlet Matbaası) nazırı olup 19 Zilkade 1236 tarihinde (18 Ağustos 1821) vefat etti. Kabri Bahariye Mezarlığı’nda, Bahariye Mevlevihanesi açık türbesinin 25 adım solunda ve mezarlık duvarında 1012 adım içerdedir. Kafesi destarlı şahidesi mevcuttur.
Muhib Efendi iyi ve güzel yazı yazan, üslubu güzel, devrin siyasetine vâkıf bir kimse idi. Fakat öğünmeyi çok severdi. Kavrayışı yüksekti. Halet Efendi ile aralarında bir husumet vardı. Kızı, Safvet Nesibe Hanım kadın şairlerdendir.
Nesibe Hanım Miri alemzade Rıfat Kâzım Bey’in eşi idi. 1253’de (1837) vefat etti ve babasının yanına defnedildi. Fakat taşı mevcut değildir. Beyitlerinden birini aşağıya alıyoruz:
Safvetâ râzı dilin kimseye izhar etme,
Gün olur yardım eder bir dilâgâh sana
Muhib Efendi Paris’e fevkalade büyükelçi olarak atanıp 10 Muharrem 1221 (30 Mart 1806) tarihinde İstanbul’dan hareketle Varna, Rusçuk, Bükreş, Peşte, Budin, Viyana, Strazburg yoluyla görevi başına gitmiştir. Onun iki sefaretnamesi vardır. Bunlardan biri, 6 yıl kaldığı Fransa’daki memuriyeti zamanında elinden geçen resmî işlemlere dair evrakları bir araya toplayan mecmuadır. Diğeri ise Fransa’ya gidiş ve gelişini, Fransa’nın o zamanki genel durumunu anlatan sefaretnamedir.