TÜRBELER
Molla Çelebi Türbesi
Defterdar Caddesi üzerindedir. Hemen karşısında ve yol aşırı yerde Balçık Tekkesi bulunmaktadır. Tam karşısında ise, 8-10-12 No.lu Apartmanlar vardır.
Türbe zamanla büyüyen Defterdar Mensucat Fabrikası içinde kalmıştır. Şimdiki Caddenin yapımı sırasında ilave-binaların, nisan mayıs 1987 tarihinde yıktırılması üzerine meydana çıkmıştır. Bu türbenin varlığından yöneticilerin dahi haberi yoktu.
1919 tarihlerinde Feshane'de büyük hizmetler ifa etmiş olan Nazif Meriç Bey hatıratında: "Harbiye Nezareti'nden Feshane Fabrikası'na görevli olarak gönderildiğimde.... Defterdara geldim ve feshanenin yol boyunca devam eden uzun duvarlarını gördüm. Pencerelerinin bazılarında mezar taşlan ve demir parmaklıklarında da sıtma için bağlanmış iplik düğümleri göze çarpıyordu..." dediğine göre türbe, o tarihlerde henüz kapatılmamıştı. Lütfi Efendi buraya gömüldüğü esnada, defterdar iskelesinden başlayarak, caddeyi takiben Kızıl Mescid Sokağına kadar uzanan geniş saha bostan ve debbağhane idi. Sahil-de de bazı yalılar vardı. Evliya Çelebi, burada bulunan dört iskeleden birinin adının Hoca Efendi iskelesi olduğunu bildiriyor. Civarında henüz hiç bir tarihi eser yoktu. Bugün mevcut olan defterdar Camii 958 (1541) tarihinde,
Zal Mahmud Paşa Camii 988 (1580) tarihinde,
Şah Sultan mekteb ve sebili 1215 (1800) tarihinde yapılmıştır. Bu mektebin haziresindeki en eski tarihli şahide de Ahmed Paşa'ya ait olup 664 (1556), İskender Bey'in ise 990 (1582) tarihlidir.
Yalnız karşı tarafında bulunan Balçık Tekkesi, Hadika Yazarının beyanına göre, 863 (1548) de darülhadis olarak kurulmuş ve 1000 (1591) tarihinde de tekke haline gelmiştir.
Defterdar Camii köşesinden 90 adım uzaklıkta ve yol aşırı yerde bulunan kare planlı türbenin bugün yalnız 50 cm. ile 100 cm. yüksekliğinde değişen dört duvarı kalmıştır. Yol seviyesi yükseltildiğinden çukurda kalmıştır. Bu yüzden Cadde tarafındaki üç penceresi toprak altında bulunmaktadır. Türbenin sol tarafında da ayrıca iki penceresi ve deniz tarafında ise kapı yeri mevcuttur.
İçinde dördü belli ve biri belirsiz beş kabir vardır. Belli alanların mermer kaideleri mevcuttur. Birinin lahit olduğu yan kapaklarından anlaşılmaktadır. Üzerleri çiçek kabartmalıdır. Bu, Balçık Tekkesi türbesindeki lahitlere çok benzemektedir. Ayrıca silindir şeklinde yazısız iki şahide vardır.
Sarı Lütfi diye de bilinen Molla Lütfi Efendinin tepebaşı civarında, Kasımpaşa'ya inen meyilli bir arazide ve Altı Ocak Sokağı üzerinde yaptırmış olduğu bir mescidi vardı. Bugün yerinde bir ev vardır ve haziresinden de bir tek kabir kalmıştır.
Hadika Yazarı diyor ki:
"Molla Lütfi Sultan Bayezid-i Veli ulemasından olup Bursa'da Muradiye Müderrisi iken dinsizlik isnadiyle Kazasker Hatib-Zâde Efendi hüccetiyle kati olunup civar Ebi Eyyüb Ensari'de Defterdar iskelesi civarında Yâvedûd türbesi civarında medfundur."
Molla Lütfi, 25-R. âhir- 900 (23-ocak-1495) tarihinde öldürülmüştür. Eserleri vardır.
Kaynak: Hadika 2/8) Ünyer, Mutlu askerler 104) (Osm. Müel. 1/382) (Adıvar, Osm. Türklerinde İlim 51) (Evliya C. 2/95) (Ş. Gökyay, Molla Lütfi) (Ş. Yaltkaya, Molla Lütfi) (A.S. Şimşek, Feshane İst 1960 S: 23)