TÜRBELER
Siyavuş Paşa Türbesi
Camii Kebir Caddesi Üzerinde ve Sokullu Mehmed Paşa türbesi karşısındadır. Sağ tarafında ileride Mir-i miran Mehmed Paşa Türbesi, aynı avluda ve sol tarafta ise Şeyhülislam Üryani-Zâde Ahmed Esad Efendinin türbesi bulunmaktadır.
Türbe, tek kubbeli ve onaltı yüzlü olarak kesmetaştan yapılmıştır. Eyüp'ün en büyük türbesidir. Her cephesinde pencere yoktur. Olanlar ise üst pencerelidir. Türbenin Cadde tarafındaki penceresi üzerinde, yarım daire şeklinde şu kitabe vardır:
Güzin-i Vezirân Siyavûş Paşa
Ki cây olmuşdu ana sadr-ı â'li
Olub lûtfı bu mebzul hâssiyle amma
Senasın iderlerdi a'la vü edna
İrüb nâgihân ana emr-i İlâhi
İdübistisal-eyledi azmi ukba
Urûc eyleyüp rûh-ı pâki âlâya
Ana oldu gülzar-ı firdevs me'vâ
Didi intikâline târih Hükmî
Siyavûş Paşaya adn oldu sükna
1011 (1602)
Türbenin sağ tarafında Paşa'nın ruhu için yapılmış aynı tarihli bir çeşme vardır.
Türbe avlusuna caddeden açılan bir kapıdan girilmektedir. Kapı üzerinde kitabe yoktur. Kemerli türbe kapısı üzerinde bir ayet-i kerime yazılıdır. Önünde dört sütunlu bir revak vardır. Üzeri kubbelidir. Ayet, Kitabe Hızır imzalıdır.
Türbede ikisi ahşap sanduka ve dokuzu mermer lahit olmak üzere onbir kabir vardır. Ahşap Sandukanın biri Siyavuş Paşa'ya aittir.
Kubbe içi kalem işleri ile bezelidir. Kapısının iki yanına nefis çini panolar yerleştirilmiştir. Pencere üstlerine yine çiniden ayetler ve bunların üzerinde de türbeyi fırdolayı çeviren çini Ayet'el-kürsî yazısı bulunmaktadır. Ayrıca çiniden daire içine Allah, Muhammed ve dört halifenin isimleri yazılmıştır. Çiniler devrinin en güzel örnekleridir. Bu emsalsiz çinilerin altı parçası bugün İstanbul Arkeoloji müzesindedir. Bu çiniler buradan nasıl çıkarıldı? Türbe Mimar Sinan'ın eseridir.
Siyavuş Paşa'nın ahşap sandukası birinci sırada ve ortada olup çok büyüktür. Yanında, eşine ait olduğu sanılan bir ahşap sanduka daha vardır. Bu sandukaların sağ tarafında kitabesiz bir kadın lahdi mevcuttur. Üzeri lâle ve karanfil motifleri ile bezenmiştir. Sandukaların sol tarafında da üç mermer lahit vardır. İkisi kitabesiz ve dolama serpuşludur. Üzerleri, rozet, lâle ve karanfil kabartmalıdır. Üçüncü ve sol baştaki ise yine bir kadına aittir. Bunun da kitabesi yoktur. Dolama serpuşlu lahitlerden biri, 1007 (1599) tarihinde vefat ettiği söylenen Sinan Bey'e aittir. 25 yaşında iken vefat etmiştir. İkinci lahdin önüne konan levhada "Siyavuş Paşa oğlu, 995 (1587) de vefat etmiştir" diye yazılıdır. Birinci sıranın arkasında beş mermer, küçük sanduka vardır ki birinde kitabe yoktur. Bu bir kız çocuğuna aittir. Üçünün önyüzünde bir sıra halinde yazılmış kitabeler vardır ki soldan sağa doğru şunlardır:
989 (1581) tarihinde vefat eden Siyavuş Paşa'nın oğlu Ahmed Bey.
990 (1582) de vefat eden Siyavuş Paşa'nın oğlu Abdülkadir Bey.
994 (1586) da vefat eden Siyavuş Paşa'nın oğlu Süleyman Bey.
996 (1588) da vefat eden Siyavuş Paşa'nın oğlu İbrahim Bey. Kitabesi dört mısra olup tarih beyti şudur:
Görünce ravzai hûb u behişt asasını
Didi hatif makamı oldu İbrahim'in cennet
996.
Bu küçük mermer sandukalar, küçük ayaklar üzerine oturtulmuş olup üzerlerine birer kuşak gibi kelime-i tevhid yazılmıştır. Rumelilerle bezeli olan bu sandukalar taş i şçiliğinin çok güzel örnekleridir. Dördünün baş taşlan dolama serpuşlarla süslenmiştir.
Kitabesiz lahitlerden üçünün Siyavuş Paşa'nın oğlu olup 1032 (1623) de Ahıska'da şehid olan Mustafa Paşa'nın çocukları Mehmed Bey, ismi bilinmiyen diğer bir oğlu ve bir kızına ait olduğu rivayet olunmaktadır.
Kitabesiz lahitlerden biri Siyavuş Paşa'nın eşi Fatma Sultan'ın 988 (1580) tarihindeki vefatına sebep olan kızına, diğeri ise, Siyavuş Paşa'nın diğer bir kadından olan kızı ve Hirâmi Ahmed Paşa'nın eşine aittir.
Siyavuş Paşa, Enderun'dan yetişmiştir. Sonra Yeniçeri Ağası ve Rumeli Beylerbeyisi olmuş ve 24-aralık-1582 de de sadrıazam olmuştur. Paşa'nın 1586 ve 1592 tarihlerinde olmak üzeri iki sadareti daha vardır.
1574 de Sultan II. Selim'in kızı Fatma Sultanla evlenmiştir. Bu evlilikten Sinan Bey ve Mustafa Paşa adlı iki oğlu ile bir kızı olmuştur. Fakat bu kızını doğururken hastalanmış, önce kızı ve bir müddet sonra da 988 şabanında (Eylül 1580) de kendisi vefat etmiştir. Kabri, Ayasofya'daki babasının türbesindedir.
Siyavuş Paşa'nın İstanbul ve Üsküdar'da Mimar Sinan'a yaptırdığı sarayları, Tophane'de iki çeşmesi ve Bakırköy'e bağlı Şirinevler civarındaki çiftliğinde kesmetaştan yaptırdığı muhteşem köşkü vardır ki hâlâ ayaktadır. Ayrıca eşi Fatma Sultan adına Süleymaniye Camii civarında, Hoca Hamza Mescidi karşısında ve Fatma Sultan Sarayı yanında bir medrese yaptırmıştır. Bugün de mevcuttur. Fatma Sultan'ın Edimekapı'da bir sıbyan mektebi vardı. Tophane'deki çeşmeler günümüze intikal etmemiştir.
Siyavuş Paşa'nın ayrıca, Bulgaristan'da, Edirne-Filibe karayolu üzerinde Harmanlı Kasabası'nda camii, hamamı, medresesi, kervansarayı, köprüsü ve müteaddid çeşmeleri vardır.
Köprü hâlâ ayaktadır. Kitabesi Şair Sâi Mustafa Efendinin olup 993 (1590) tarihlidir.
Risalei Tezkiret'ül-ebniye'de, Mimar Sinan'ın yapmış olduğu türbeler yazılırken:
10- Eyyübi Ensaride Siyavuş Paşa Türbesi
11- Eyyübi Ensaride Siyavuş Paşa evladı için bina olunan, türbe denektedir. Bunlardan Siyavuş Paşa'nın kendinden evvel vefat eden veya ayrı tutulması istenen evlatları için bir türbe daha yaptırmıştır. İhtimal bu türbe Plak Mustafa Paşa türbesi yanında bulunan ve fiehzadeler Türbesi ismiyle anılan türbededir. Bunlar aynı lahit içine gömülmüşlerdir. Şahidelerinde yazı yoktur.
Kitabe yazarı Şair Hükmî Hasan Efendi devrinin en meşhur münşilerinden olup divân kâtipliğinden yetişerek Şehnâmecilik, Reis'ül-küttablik ve Nişancılık gibi mühim görevlerde bulunmuştur. 1030 (1621) de ikinci defa Reis'ül küttab olmuş ve bir müddet sonra da vefat etmiştir.
Kabrinin yeri beli değildir. Yukarıdaki kitabeyi şehnameci olduğu sırada yazmıştır.
Kitabe ve türbe kapısı ayeti Hızır Paşa tarafından yazılmıştır. Sokullu Mehmed Paşa türbesi ve çeşmesinin kitabelerini de bu zat yazmıştır. Enderun'dan çıkmış ve 1016 (1607) tarihinde Üsküdar muhafızı olmuş ve bir müddet sonra da vefat etmiştir. Kabri, Üsküdar'da, Karacaahmed Mezarlığında, Harmanlık kapısı ile şehidlik Camii arasında Melek Baba türbesi civarındadır. Muhteşem lahdi dağılmış olarak yol kenarındadır.
Türbe, aralık-1991 tarihinde onarılmış, tabanı altıgen tuğla ile kaplanmış ve kıymetli çinilerin çalınmaması için de sinyalizasyon sistemi tesis edilmiştir. Türbe içinde iki mermer levha vardır ki üzerindeki yazılar şunlardır:
Posta ve telgraf Nezaret-i Celilesi muhaberet-ı umumiye/müdürü Sa'âdetlû Hayreddin Bey'in halilesi Emine Saniye Hanım. 25-Zilkade-1325 (30-Aralık-1907).
Mehmed Beyefendi'nin ruhiçün el-fâtiha. 1151 (1738)
Kaynak: (Gezi notu) (Konyalı, İst Abideleleri S: 98) (R. Akakuş, Eyüp Sultan S: 230) (F.Babinger, Osm. tarih yazarları S: 185) (Danişmend, Kronoloji 3/604) (Resmi Ahmed Efendi Sefınet'ür-rüesa S: 25) (Si. Osm. 3/116 Siyavuş Paşa, 1/60 Fatma Sultan, 1/387 Mustafa Paşa) (Y. Öztuna, Dev. ve Hanedanlar S: 833-834) (O. Keskioğlu, Bulgaristan'da Türk vakışarı, Vakışar Der. 9/87) (A. Kuran, Mimar Sinan S: 329) (Ayvansarayi, Vefayât, Haz. F. derin S: 25) (Ç. Uluçay, Padişahların Kadınları S: 42) (G. Oransay, Osm. dev. Kim Kimdi 1/169 Fatma Sultan) (C. Baltacı, Osm. Medreseleri S: 419) (M. Meriç, Mimar Sinan S: 103,119-120)(S. Elder, Köşkler ve Kasırlar 1/109) (Peçevi Tarihi, Haz. F. Derin-V. Çabuk ‹l/fihrist S: 48) (Naima Tarihi, Haz. Danışman, fihrist 1/494) (Si. Osm. 2/279 Hızır Paşa) (Beyhan Erçağ, Mimar Sinan'ın İnşa Ettiği Türbeler, VI. Vakıf haftası S: 231) (Suphi Saatçi, Mimar Sinan'ın Yapılarındaki Kitabeler, İst 1988 S0 142)